Pervâne Misali Yanmak

Bu yazı, takipçimiz "Efsa Nur Hökerek " tarafından kaleme alınmıştır. Yazı, pervâne metaforuyla ışığa tutkuyla yönelmenin ve yanmayı göze almanın önemini anlatıyor. Filistin’deki d
03.10.2025
Pervâne Misali Yanmak

Pervâne denince aklımıza ilk ne geliyor?

Bir vantilatör mü, bir helikopterin dönen kanatları mı?

Ama hayır. Bu “pervane” o değil.

Burada bahsedilen pervane,

geceleri mum ışığına doğru uçan,

küçücük bir kelebeğe benzeyen bir böcektir.

 

Pervâne tasavvufta varlığından vazgeçerek ölmeden önce ölmeyi göze alan ve aşkının kaynağı olan Mutlak Varlık'la birleşmeyi hedefleyen cesur ruhun ve kâmil aşığın simgesidir.

 

Pervâne, ışığa tutkulu bir aşkla bağlıdır.

Sadece ışığın çevresinde dönmez;

ona yaklaşır,

ve sonunda o ışıkta yanmayı göze alır.

Çünkü pervane yanarak tükenmeyi değil, yanarak sonsuzluğa ulaşmayı seçmiştir.

 

Pervane, “Ben bu ışığa ulaşacağım,” der.

Bilir ki yaklaşırsa yanacak.

Ama geri dönmez.

Çünkü onun için ışık, sadece bir ışık değildir.

Bir vuslattır, bir anlamdır, bir sevdadır.

Ve yanarak kavuşmak, korkulacak değil; onurlu bir sondur.

 

Şimdi bir an dur.

Ve kendine sor:

Ben neyin etrafında dönüp duruyorum?

Neye bu kadar yakınım ama hâlâ tam olarak dokunamıyorum?

Işığa mı koşuyorum, yoksa gölgede mi yaşıyorum?

 

Bugün Filistin’e bakıyorum mesela.

Yıkılmış evler, kaybolmuş çocuklar,

ama hâlâ ayakta duran dimdik yürekler…

Bir pervane gibi…

Yanacaklarını bile bile hakikatin ışığına koşuyorlar.

 

Çünkü onlar için ışık;

Kudüs’tür, özgürlüktür, imandır, Allah’tır.

Peki biz ne yapıyoruz?

Ufacık bir zorlukta pes ediyoruz.

İbadetlerde tembellik, dualarda isteksizlik,

Dünyalık işlerde doyumsuzluk içindeyiz.

 

Allah’a yaklaşmak istiyoruz…

Ama hiç yanmak istemiyoruz.

Hiç vazgeçmek istemiyoruz.

Sabah uykusundan, boş sözlerden, küçük zevklerden,

Hepsinden biraz olsun uzaklaşmak bize ağır geliyor.

 

Oysa gerçek iman, gerçek kulluk bedel ister.

Ve ışığa kavuşmak için yanmayı göze almak gerekir.

 

“Sevgi, fedakârlık ister. İman, teslimiyet ister. Nur, yanmayı

 ister.”

 

Bazen dua ederken kalbimiz acır.

Bazen sabah namazına kalkarken gözlerimiz kapanır.

Bazen nefis isyan eder.

Ama işte bütün bunlar, yanmanın işaretidir.

 

Bugün Filistin’de bir çocuk,

taşla tankın karşısına geçiyor.

O, pervane gibi…

Belki yanıyor,

Ama asla ışıktan vazgeçmiyor.

Biz de kendi hayatımızda Filistin gibi bir direniş gösterebiliriz.

Taşla tanka karşı değil belki…

Ama nefse, şeytana, tembelliğe, gaflete karşı.

Çünkü pervane olmak, sadece yaşamak değildir; aşkla yaşamaktır.

 

Ve sonunda Allah’ın nuruna, rahmetine, sevgisine kavuşmaktır.

 

“Yanmayı göze alan, sonunda ışığa kavuşur. ”

 

Pervaneye bak.

İbret al.

Sadece ışığın etrafında dönüp oyalanma.

Gerçek cesaret, ışığın içinde yanmaya hazır olmaktır.

 

Hakikate giden yol bazen yakar, bazen acıtır.

 

Ama kalbi temizler, ruhu olgunlaştırır ve insanı Allah’a yaklaştırır.

 

Ve bu dünyada yanmaya cesaret edenler, öteki dünyada nurla kuşatılır.


Son Eklenenler

Hangi Orta Çağ? Avrupa ve İslam Dünyasında Aydınla

Bu yazı, takipçimiz "Yunus Emre KAHVECİ " tarafından kaleme alınmıştır.

  • 17.10.2025

Pervâne Misali Yanmak

Bu yazı, takipçimiz "Efsa Nur Hökerek " tarafından kaleme alınmıştır. Yazı, pervâne metaforuyla ışığa tutkuyla yönelmenin ve yanmayı göze almanın önemini anlatıyor. Filistin’deki d

  • 03.10.2025

Gazze Ufuklarında

Bu şiir, takipçimiz Büşra IRMAK tarafından kaleme alınmıştır.

  • 30.09.2025